Bu yazıyı babamın yıllarca bıkmadan usanmadan paylaştığı bilgilere dayanarak ve biraz da kendi ruhumdan katarak sizlere sunuyorum.

Elbette bu konu çok tartışılıyor bugünlerde ve bir çok farklı yorum okuyorum. Ancak burada çoğu aktarılan bilgi arasında bir çok ortak nokta da gözlemlemiş bulunuyorum.

Fazla uzatmadan, kendi yorumumu aktarmak isterim:

———————————————————————————————————————————————–

Vatikan’ın karanlık koridorlarında fısıldanan sırlar, Konstantinopolis’in kadim taşlarında yankılanan hayaletler gibi, Papa’nın Türkiye ziyaretini bir sis perdesiyle sarıyor!

Aytunç Altındal, yıllardır bu gizli örgütün, yani Vatikan’ın peşinde koşan, onların ezoterik sırlarını, tapınak şövalyeleriyle örülü ağlarını deşifre eden bir araştırmacıydı ve bizlere çok derin ve daha önce duyulmamış bilgiler aktardı.

O bu ziyaretlerin, dostluk elçiliği değil, asırlık bir Haçlı rüyasının, Bizans’ın dirilişinin sinsi bir provokasyonu olduğunu anlatıp durdu.

Hatırlayın, 2006’da Papa 16. Benedikt’in gelişini, o Kasım ayını…
Kasım ayı tesadüf mü sanıyorsunuz? 

Katolik okült takviminde ‘ölülerin ruhlarının yükseldiği’ ay, tam da bu! Papa, bu tarihi rastgele seçmedi; ölü imparatorların hayaletlerini uyandırmak, Mithraik-Bizans sentezini canlandırmak için geldi. 

Sümela Manastırı’ndaki o gece ziyareti, resmi programda yoktu, çünkü orada bir ayin yapılıyordu: Altın sakkos, Bizans imparator tacının kopyasıydı; kuyuya dökülen şarap-bal karışımı, eski Anadolu’nun ktonik adak ritüeli! Bu, turistik bir gezi değil, 21. yüzyıl Haçlı ruhunun gizli kışkırtmasıydı.

Şimdi, daha derine inelim: 

Vatikan, dünyanın en esrarengiz devleti, gizli geçitleri, şifreleri ve yeraltı yollarıyla dolu bir labirent!

Papa 16. Benedikt’in gizli dosyası gibi, bu ziyaret de Ayasofya’yı yutma hayaliyle dolu. Benedikt adını alan papaların kaderi ilginçtir: Nursialı Aziz Benedikt’in kurduğu tarikat, gizli örgütlerle iç içe; Ortaçağ’da Engizisyon’un cadı avları, akıl almaz işkenceler…

15 yaşındaki bir Benedikt Papa’sı bile var tarihte! 

16. Benedikt’in çocukluğu Nazilerle gölgeli, Türkiye’ye bakışı ise düşmanca: “Türkiye AB’ye giremez, çünkü Hristiyan köklerden uzak” diyordu. 

Ama asıl gizli misyonu? 

Katolik-Ortodoks birliğini kurup, Ortodoks dünyasını Türkiye’ye karşı kışkırtmak! Dinler arası diyalog masalı altında, İslam’a sinsi saldırılar: Peygamber’e yönelik o skandal sözler, psikolojik harp taktiği. Hatırlayın, Benedikt’in tarikatı Müslüman etkilerle örtülü ‘gizli papa’ sırrını taşıyor ki evet, her ülkede gizli bir kardinal var, Türkiye’de bile! 

Bu, Vatikan’ın yüzyıllık Konstantinopolis rüyası: Paleolog Hanedanı’nın devletsiz imparatorları, Tapınak Şövalyeleri’nin Malta kolları aracılığıyla gizli faaliyetler yürütüyor. 1453’te silinen Bizans’ı diriltmek için, Ayasofya’yı kiliseye çevirme planı, İznik Konsili’nin 1700. yılı bahanesiyle ayinler…

Talepler gizli ama belli:

Gölge piskoposluklar kurmak, misyoner hayaletlerini serbest bırakmak, AB kapılarını sonsuza dek mühürlemek için baskı!

PKK provokasyonları bile bu planın parçasıydı o günlerde, statlarda, sokaklarda kavgacı Türk imajı yaratmak için. Vatikan’ın Tapınak Şövalyeleri’yle bağlantısı, Gül ve Haç Kardeşliği’nin masonik ağı, hepsi Türkiye’yi sarsmak için. Bu ziyaret dostluk değil, fetih laneti; gizemli bir Haçlı seferi, imparatorluğu titretecek bir kumpas!

Babamın sesini duyar gibiyim; Ben Aytunç Altındal, bu sırları kitaplarımda döktüm: “Papa 16. Benedikt / Gizli Türkiye Gündemi”, “Vatikan ve Papa’nın Gizli Türkiye Senaryosu”… Okuyun, görün, çünkü gerçekler gölgelerde saklı!