ZAMANDA KAYMA

Uzun bir süredir kendimi  kendi yolculuğumda çok farklı dönemeçlerde buldum.
Sanki derin bir uykuya dalmıştım veya bir rüyadan uanacaktım ancak rüyanın içinde rüyalarlar ve kabuslarla yaşıyordum. Neyse ki hayattan tamamen elimi ayağımı çekmeme izin vermedi sevenlerim.

Bunun sebebi şuymuş meğersem; kendimi çok fazla dış etkenlere karşı maruz bırakmışım ben.

Gün gelecek ve sizlerle başıma gelen çok değişik bir olayı anlatacağım ve o kişiyi de ifşa edeceğim, ( o kendini çok iyi biliyor ve bunları da okuyordur zaten !)çünkü benden çaldığı sağlığımı, huzurumu ve aileme karşı beni  nasıl zor bir durumda bıraktığını da açıklayacağım, ancak şimdilik  “Yukarıdaki nasıl biliyorsa onu öyle yapsın”  diyerek sessizliğimi korumaya çalışıyorum.

Bu sessizlik sürecinde, düşünmeye çok vaktim oldu ve bu tatsız olaylar neden başıma geldi diye çok düşündüm.
Düşündüm de, zaten Pandemi sonrası süreçte bir  şeyler daha çok sorgulanmaya, yüzleşilmeye ve dönüşmeye başlamadı mı sizce de?
Bu toplu frekans değişimi, yalnızca insanlar üzerinde değil, mekânların enerjisinde de etkili oldu bence.

Birçok kişiyle görüştüm ve bu konuyu tartıştım ve herkes aynı şeyi söylüyor:

“Çocukluğumun mahallesi, artık orası değil.” diyenler,
“Sevdiğim insanlar değişti, eskisi gibi hissettirmiyor.” gibi veryansın edenler
ve eski alışkanlıklarından geçerek, tamamen yeni adetler edinenler var, ayrıca düşünce ve inançlarının bile tamamen zıt yönlere gittiğini anlatanlarla da karşılaştım.

Bu, kolektif bilincin başka bir boyuta geçişinin göstergesi olabilir, çünkü neden?

Şöyle anlatayım:

Yıl 1963.
O zamanlar bilinen ve daha az bilinen, insanlık adına sonradan çok tehlikeli olacak bir “sır” ortaya çıkmak üzeredir.

Konu aslında yukarıda bahsettiğimiz olaydır, yani düşüncenin fiziksel dünyayı yönettiğidir.

Bu durum şöyledir ki sanki insanın gizli bir elektrik düğmesi vardır ve sadece onu keşfetmesi gerekiyordur.
Yani öyle bir görünmez düğmedir ki bu, düşünceye %100 fiziksel realiteyi etkileme izni verecektir.

Ancak bu keşif değişik bir “UYARI” ile birlikte gelmişti;
“Dikkat! Bu keşif herkese açık bir bilgi değildir ve herkes eşittir ancak bazıları “Daha” eşittir. Anlayana.

Dr. Joseph Murphy ve Bilinçaltının Gizemli Gücü

Dr. Joseph Murphy (1898 – 1981), çağımızın en çok ilham veren spiritüel öğretmenlerinden biridir.

Onun adı, yalnızca bir yazar olarak değil, aynı zamanda zihnin sırlarını aralayan bir kılavuz olarak anılır. En çok bilinen eseri, milyonlarca insanın hayatına dokunan “Bilinçaltının Gücü” adlı kitaptır.

Murphy’nin öğretilerinde merkezde yatan gerçek şudur:

İnsan zihni, görünmez bir yaratım alanıdır. Bilinçli olarak seçtiğimiz düşünceler, bilinçaltı tarafından kabul edildiğinde, evrende bir yasa gibi işleyerek yaşamımıza çekilir.

Zihin Gücünün Sırları

• Bilinç ve bilinçaltı bir arada çalışan iki güçtür. Biri yönlendirir, diğeri yaratır.

• İnanç, düşüncenin kalbidir. Neye inanıyorsak, bilinçaltı onu gerçeğe dönüştürür.

• Sözcükler büyüdür. Olumlamalar, dualar ve niyetler, zihnin derinliklerine işleyerek hayatımızı yeniden yazar.

• Hayal gücü yaratımın kapısıdır. Zihinde canlandırdığımız her imge, evrende tohumu atılmış bir gerçeğe dönüşür.

• Korku ve şüphe zincirdir; sevgi ve güven anahtardır. İç dünyamızdaki titreşim değiştiğinde, dış dünyamız da dönüşür.

Murphy’nin en büyük keşfi, insanın evrenle birlikte yaratıcı bir varlık olduğu gerçeğini gözler önüne sermesidir. Zihin, bir kez özgür bırakıldığında, sağlık, bolluk, aşk ve mucizeler doğal bir şekilde tezahür eder.

Spiritüel Perspektif: Uyanış Kapısı

Kadim öğretiler 2020 sonrasını sıkça “uyanış kapısı” olarak tanımlar.

Kimi buna:

• 5. boyut bilinci,

• timeline shift,

• ya da matriksin çözülüşü der.

Adı her ne olursa olsun, ortak nokta şu:

İnsanlık yeni bir frekansa geçiş yaptı.

Timeline Shift’in İşaretleri 🌟

Eğer gerçekten timeline değiştiyse, bunun işaretlerini günlük hayatımızda görebiliriz:

1. Mandela Etkisi → Geçmişteki olayların ya da detayların farklı hatırlanması.

2. Yüzlerin Değişmesi → Tanıdığımız kişilerin görünümünde belirsiz ama fark edilir değişiklikler.İfadeleri veya verdikleri tepkilerde tuhaflıklar.

 3. Mekânların Enerjisi → Aynı yere gidip bambaşka bir titreşim almak. Bilindik ortamların yabancı gelmeye başlaması.

4. Zaman Algısı → Günlerin hızla akması ya da çok yavaşlaması. Özellikle bana göre çok hızlı akıyor zaman, ama çevremde bir çok kişi zamanın yavaşladığını hissediyormuş.

5. Toplumsal Fikir Kaymaları → Kısa sürede radikal düşünce değişimleri. Buna ek olarak aşırı hızlı parlama veya sinirlenip aşırı hızlı cinnet haline geçebilme durumunu da gözlemliyorum.

6. Senkronisiteler → Tesadüf gibi görünen ama aslında yeni timeline’ın işaretleri olan olaylar. Ben tesadüflere inanmam ama absürt denebilecek eş zamanlılıklar yaşıyorum devamlı. Ya siz?

Sonuç: Yeni Timeline’da Kim Olacaksın?

2020 sonrası gerçekten de bir timeline shift yaşamış olabiliriz. Bunu ister kuantum olasılıkların seçimi, ister simülasyon güncellemesi, ister ruhsal boyut sıçraması olarak adlandıralım; fark etmez.

Önemli olan, şu soruyu kendimize sormak:

Bu yeni gerçeklikte ben kim olmak istiyorum?

Çünkü timeline değiştiyse, artık seçimlerimiz çok daha hızlı ve güçlü bir şekilde hayatımızı dönüştürüyor.

Tezahür daha hızlı gerçekleşiyor.

 

Bazılarınız biliyor, ben aynı zamanda Regresyon terapisi de yapıyorum. Bu uygulamalarda Aquila Release Methods dediğim özel uygulamalarla aynı zamanda Bilinçaltı blokajlarıtemizliğini ve farklı nefes teknikleri, telkin ve meditasyonlarla geçmiş yaşamlarda deneyimlediğimiz ağırlıklardan kurtulmanın yollarını aydınlatıyoruz.

Madem böyle bir değişim veya dönemeçteyiz, kendimizi neden yenilemekten korkalım ki?

Ve madem bazı durumlara müdahale etmenin yolları var, neden düşünce ve bakış açımızı daha geniş bir perspektife dönüştürmeyelim, değil mi?

Yeni Çağ safsataları, New Age Enerjisi veya Büyük Resetleme gibi artık duymaktan ve dinlemekten sıkıldığımız konular gibi kulağa gelsin istemiyorum, o yüzden tekrar altını çizerek şunu söylüyorum:
Bilimi, İlmi ve Kuantumu birlikte ele alıp, bu “GÜÇLERİ” neden birleştirmiyoruz?
Sonuçta denemesi bedava 🙂

ŞİMDİ TAM ZAMANI

🚀 Hızlı Tezahür Ettirmenin Sırrı: Düşünce Gücünü Gerçeğe Dönüştürmek

Hızlı tezahür (manifestation), zihinsel ve ruhsal enerjini kullanarak istediğin deneyimleri daha kısa sürede yaşamına çekmektir. Hepimiz farkında olsak da olmasak da, düşüncelerimiz ve inançlarımızla gerçekliğimizi sürekli yeniden yaratıyoruz. Ancak işin sırrı, yalnızca istemekte değil; zihin, kalp ve enerji üçgenini uyumlu hale getirebilmektedir.

🌌 Zihin – Kalp – Enerji Uyumunun Gücü

Manifestasyon sürecinde hızlı sonuç almak için üç ana faktör devreye girer:

• Zihin: İstediğini net ve şüpheden uzak şekilde belirlemek.

• Kalp: Ona sahip olmanın duygusunu şimdiden hissetmek.

• Enerji: Bu titreşimi evrensel akışa teslim etmek.

Bilinçaltındaki blokajlar temizlendiğinde ve kalp frekansın niyetinle hizalandığında, evren sana çok daha hızlı yanıt verir.

Hızlı Tezahür Neden Bazılarında Daha Çabuk Gerçekleşir?

Kimi insanlar niyetlerini kısa sürede gerçekleştirirken, kimileri yıllarca bekler. Bunun en önemli sebebi bilinçaltı inanç kalıplarıdır.

• Eğer “zor, imkânsız, hak etmiyorum” gibi kodlar varsa, enerji akışı yavaşlar.

• Ama düşünce gücü ve şükran frekansı birleştiğinde, tezahür ivme kazanır.

🔑 Hızlı Tezahür İçin 3 Altın Yöntem

1. Zamanı Şimdide Bükmek

Kuantum enerji bakış açısına göre zaman doğrusal değil, esnektir. Gelecekte olmasını istediğin şeyi, şimdideymiş gibi hissettiğinde bilinçaltın bu gerçekliği kabul eder ve tezahür süreci hızlanır.

2. İşaretleri Okumak

Evren, niyetlerinin gerçekleştiğini küçük işaretlerle gösterir: tesadüfler, karşılaşmalar, tekrar eden sayılar. Bunları fark etmek, manifestasyon sürecini bilinçli yaşamanı sağlar.

3. Şükran Enerjisi

Şükran, yüksek titreşimli bir frekanstır. Hayatında olan her şeye teşekkür etmek, evrene “hazırım” mesajı gönderir ve arzularının daha hızlı gerçekleşmesine alan açar.

🌀 Bilimsel ve Spiritüel Açıklama

• Kuantum fiziği: Enerjinin gözlemciye göre şekillendiğini kanıtladı.

• Spiritüel öğretiler: Yüzyıllardır “düşünceler maddeye dönüşür” diyor.

İşte hızlı tezahür, bilimin ve spiritüel bilgeliğin kesişim noktasıdır.

Sonuç

Hızlı tezahür, sadece hayal kurmak değil; hayali gerçeğe dönüştüren bilinç seviyesine geçmektir.

• Zihnini berraklaştır.

• Kalbini hizala.

• Enerjini yönlendir.

Unutma: Evrenin hızını, senin içsel uyumun belirler.

🙌 Çağrı

👉 Sen de Ezoterizme, Bilinçaltı Programla ve başka mistik ve az duyulmuş olaylara karşı ilgi duyuyorsan, online Regresyon seanslarım ya da seminerlerim hakkında bilgi alabilir, kendi manifestasyon yolculuğuna hemen başlayabilirsin. Ayrıca YouTube Kanalıma da üye olabilir, ordaki yayınlarımı şimdi izlemeye başlayabirsin.

A.Emine Altındal

https://www.youtube.com/@a.eminealtindal

5207418

 

 

Bir yanıt yazın